1 Aralık 2010 Çarşamba

Fatih "Sultan" Tekke Düşerken...




Kolay değil…16 yaşında Trabzonspor A takımında Hami’li Ogün’lü Ünal’lı kadroda yer alan bir isimden söz etmek üzereyim. Futbol’da ne kadar yetenekli olursan ol “istikrarsızlığın” bir futbolcunun en büyük düşmanı olduğunun belki de canlı örneği Fatih Tekke.

Kendi adıma rahatlıkla iddaa edebilirim ki , benim futbola bakış açıma göre Türkiye’nin en iyi Türk forvetiydi. Trabzon’da 16 yaşında başlayan bir kariyer.Daha sonra Altay’da iyice göze batan, Çanakkale maçında ayağı kırılmasına rağmen Trabzonspor tarafından kadroya monte edilmek üzere tekrar çağırılan ve işte bu noktadan sonra istikrarsızlık girdabına katılan bir kariyer.Bu kariyerin içinde ne yazık ki futbolu bırakacağına kadar kendisini inandıracak tarikat bağlantıları mı dersiniz, bahis teşvik primi olayları mı dersiniz,mafya bağlantıları mı dersiniz yoksa A milli takımın 500. Golü mü dersiniz, Fenerbahçe’ye attığı o müthiş gol mü dersiniz, 31 golle gümüş ayakkabı sahibi olmak mı dersiniz…Ne derseniz deyin ancak şu bir kesin ki Türkiye belki de kendi Sherar’ını , Fowler’ını kaybetti, belki de o Çanakkale maçında ayağı kırılmasaydı bizim de 18 yaşında piyasaya sürdüğümüz büyük bir golcümüz olacaktı.Ama olmadı.

Türk futbolu Tanju ve Sinan Engin gibi isimler dışında belinde silahla dolaşan futbol adamı imajına çok alışkın değildi.O ise “bizi kim tehdit edebilir” açıklamasını yaparken belinde silahıyla İstanbul deplasmanına geliyordu.Özellikle gol kralı olması ve gümüş ayakkabı ödülünü alması sonucunda birçok Avrupa kulübünün de ilgisini çekmeliydi ve öyle de oldu.Deportivo, Wigan, Porsmouth medyaya yansıyan isimlerdi.Hatta Rijkard’lı Barcelona’nın bile talip olduğu ancak yaşı itibariyle vazgeçtiği bile söylendi.Ama Fatih gitmedi avrupa’ya.Belki adı geçen takımlar içinde kendisini tatmin edecek düzeyde bir teklif yoktu belki de Hristiyan topraklarında futbol oynamak onun inancına tersti.Kim bilir belki de İngiltere ve İspanya’da bahis konusunda ki sert kanunlar Fatih’i götürmemiştir o ülkelere.Ah keşke Almanya’dan gelseydi teklif…

Fatih Tekke futbol kariyeri boyunca , toplam 407 maçta 168 gol atmış.Bunların 100 tanesi Trabzonspor forması ile ve 31 tanesi sadece 1 sezonda.Çıktığı 407 maçın 91’in de ise üzerinde bazen beyaz , bazen açık mavi Zenit St. Petersburg forması vardı.Evet beklenen Avrupa transferi gerçekleşti ancak bu transfer , adının Fenerbahçe ile anıldığı günlerin hemen akabinde ne İngiltere ne ispanya ne de Fenerbahçeye idi.Fatih memleketinden,sevdasından fazla uzağa gidemezdi zaten.Rusya’nın yolunu tutarken , 61 numarayı da sırtına geçirmişti.Hemde Türkiye’den avrupaya yapılan en şaaşalı transferlerden olan, Emre,Okan transfleri gibi kulübüne kazık atmadan.8 milyon euroyu da Trabzonspor kasasına koyarak.

İlk gittiği zamanlar arabasının kurşunlanması sonrası ülkeden kaçıyor diye yorumlamıştım bu transferi.Fazla bir şey beklemiyordum açıkçası ama Tekke en iyi türk forveti dediğimi sanki duyarmışçasına Rusya’da da gollerini atmaya devam ediyordu.Az atıyordu belki ama öz atıyordu.Çıktığı ilk 5 maçta 4 gol … Ama yine sakatlık gelip bu sahil çocuğunun yakasına yapışıyordu.

Yine’de takımıyla 15 maçta ıslatmıştı formasını.Zenit kariyeri boyunca 30 gole ulaşmıştı.Türkiye’de uğruna canını feda edebileceği takımıyla kazanamadığı başarıyı Rusya’da tadacaktı.Şampiyonluk! yetmedi Galatasaray ‘dan sonra Uefa kupasını kaldıran ilk Türk oldu.O da kesmedi Tekke’yi o maçta, uefa’nın resmi sitesinde maç izleyicilerinin oylarıyla “maçın adamı seçildi”.Gelinebilecek en üst noktadaydı artık Fatih Tekke.


Bu başarısının karşılığı olarak en yoğun yaşadığı duygusunun birazcıkda olsa köpüklerini almak için milli forma istiyordu Tekke.Ancak Fatih Terim’in kemikleşmiş kadro yapısından taviz vermemesi onu sadece eleme maçlarında kırmızı-beyaz’la buluşturmuş.2008 uefa kupasını kaldıran futbolcu, Euro 2008 kadrosunda kendisine yer bulamamıştı.


2010 yılının başında ise Trabzonspor taraftarları için artık çekilmez bir çile olmuştu Fatih “Sultan” Tekke ismini taktıkları tarihlerinin gol kralı olmuş 3 topçusundan birinden ayrı geçen günler.Gerekirse onu almayan yönetimi bile gözden çıkarmışlardı.Vitrinde gördüğü oyuncağa yapışıp ağlayan çocuk gibi Rusya yollarından gelecek Tekke’yi gözlüyorlardı.Takımın başına Trabzonluluk rhunu taşıyan Şenal Güneş gibi bir teknik adam gelmişken nasıl olurda Fatih’siz kalabilirlerdi bu büyük bir fırsattı ve yönetimin kaçırmaması gerekirdi.İşler de istedikleri gibi gidiyordu aslında başkan “Fatih’e her zaman kapımız açık” diyordu, Şenol Hoca “ Fatih bizim kaptanımız.Başkan’ın sözlerinin altına bende imzamı atarım” diyordu.Ancak Fatih Tekke ne yaptıysa yine kendine yaptı…”Ben Ünal’dan daha fazla Trabzonsporluyum” açıklaması ile Şenol Güneş tarafından anında vetoyu yedi ve Trabzonspor kapıları yüzüne kapanmış oldu. “ Takıma lider ve katkı yapacak bir oyuncu transfer etmek istiyorduk. Kaptan alıyorduk. Ama bugünkü görüntüde Trabzonspor'a zarar verecekse böyle bir oyuncuyu almam. Bu doğru olmaz. Biz Trabzonspor'un transferine karışan, başka işlere elini atan bir oyuncu almayız. Trabzonspor'a duruşuyla katkı yapacak bir oyuncu alırız. Gerekirse susmasıyla da katkı yapacak bir oyuncu almak istiyorduk. Bu camianın ve kulübün ne kadar önemli olduğunu Fatih de bilecek. Hepimiz de bileceğiz." Açıklaması ile Şenol Güneş Fatih Tekke’nin kendisi gibi Trabzon’dan kaçarcasına rusya’nın yolunu tutan gökdeniz’in takımı Rubin Kazan’a transfer oluyordu.Mavisiz, bordo’nun kendisine ne kadar yakışacağını o da bilmiyor olsada…

Olmadı…üzerinde bordo formayı doğru dürüst göremeden sdece 5 maç çıkarabildi Kazan şehrinin takımı adına ve artık memleket onu çağırıyordu.Karadeniz şoktaydı! Sultanları, büyük kaptanları ezeli rakiplerinden Beşiktaş’a transfer olmuştu.Siyah beyaz formayı sırtına 33 yaşında geçirecekken forma numarasını da 33 alıyordu.Belki de aşık olduğu takımın taraftarlarının gözüne daha fazla batmamak adına 61’i almadı,alamadı…


Milli takımda Fatih Terim’le, Zenit’te önce Advocaat,ardından Spaletti ile tartışma yaşayan Fatih Tekke futbolda gösteremediği istikrarı teknik adamlarla kavga etmede göstermeye devam etmesiyle beşiktaş’ta da olamadı ! Shuster’in Sivas maçı sonrası Fatih’e küfür ettiği, Fatih’in hocasına kafa atacak dereceye geldiği gibi futbol’un magazin yönün sevecek insanları tatmin edecek hikayelerin ardından patlak verene basın toplantısı ile Fatih Tekke’nin Beşiktaş kariyeri de bitmek üzere.

Bazen bazı insanlar için hayat istenildiği gibi gitmiyor.Bazen de bazı insanların yaşamayı seçtikleri hayat biz diğer insanları üzüyor.


not;Bilgi ve araştırma eksikliğimden dolayı yaptığım bir hatayı düzelten Ömer Behram'a (http://jesusalmeyda.blogspot.com) teşekkürler.

Hiç yorum yok: