7 Ocak 2011 Cuma

Hitler'e Kafa Tutan Adam mı Gerçekten ?

Matthias Sindelar Avusturya'nın 1920'li yıllardan 1940'a kadar en önemli ismi olmuştur. Kendisinden önce sıradan bir takım gibi görünen Austria Wien'e 2 kupa kazandırmıştır ki dönem için çok önemli başarılardır bunlar.Ayrıca 45 kez formasını giydiği milli takımda 27 gol atmıştır. Onu futbol tarihine işleyen olayda işte bu 27 gol attığı milli takım sevdasıdır.



Matthias yada orjinal haliyle "Matej" veyahut "Max" hakkında pek fazla Türkçe kaynak bulunmamaktadır. Bulunanlar da ise sürekli ondan "Hitler'e kafa tutan adam" diye bahsedilmektedir. Buna neden olan olayı kısaca anlatalım öncelikle ;

1938 Dünya Kupası'na katılacak olan Almanya'da kupa öncesi hareketli siyasi günler geçiyordu. Adolf Hitler'in emriyle ( başka bir seçenek varmış gibi ? ) "Anschluss" yani birleşme başlatılıyordu. Bu birleşme tek taraflı gönül rızasına dayandığı için tarihte "ilhak" kendi aramızda ise resmen "işgal" adını alıyordu. İşin özü Naziler Avusturya'yı kendi topraklarına katıyordu.

Bunun Sindelar ile alakası ne idi? İlhak sonrası gelen Dünya Kupası için bir kadro oluşturuldu. Bu kadroya Avusturya'dan da oyuncular çağrılmaktaydı.

İşte olayın kırılması noktası burası. Bazı kaynaklar kadroya çağrılan Sindelar'ın Hitler' kafa tutarak takıma katılmayı reddettiğini yazıp onu kahraman ilan ediyorlar.Haziran 1938'de takıma katılmayı reddeden Max bu cesurca hareketinden tam 7 ay sonra evinde beraber yaşadığı ve sevgilisi olduğu söylenen kadınla beraber karbonmonoksit zehirlenmesi nedeniyle ölü bulunuyor.


İlk bakışta kesinlikle Nazilerin bu kahramana suikast düzenlediği düşüncesi akla geliyor.Ancak düşündüğümüzde dönemin en acımasız lideri ülkesinin davetini reddederek diğer insanların gözünde bir imaj zedelenmesine neden olacak davranışta bulunan sıradan bir futbolcuyu neden 7 ay sonra öldürtsün. Zamanın en güçlü liderisiniz, çekirdek çıtlar gibi insan öldürebiliyorsunuz . Ölecek bir futbolcunun hesabını kim sizden sorabilir ki? ayrıca durumu pek tabiî devlet meselesi olarakta yansıtabilirdi. Takıma katılması emir edilir, emir reddedilirse cezası da ölüm olurdu.

Başka bir takım kaynaklarda ise, Matthias Sindelar'ın Alman davetini reddetmediği çünkü zaten hiçbir zaman o takıma davet almadığı yazmakta. Bunun nedeninin Sindelar'ın bir yahudi olduğu, dönemin siyasi olaylarına kayıtsız kalmadığı ve dik başlı birisi olduğu. Yani oyuncu yahudi olduğu için takıma alınmamış ve böyle bir kahramanlık yapmamıştır. Gerçi her iki açıdan da kaybeden Almanya olmuştur. Kupada ilk maçta elenmiştir.

1938'den Alman Milli Takımı sizleri selamlıyor

Konu özellikle futbolsa bir çoğumuz saha içinde ki hikayelerden çok saha dışındakilerle ilgileniriz.Saha içinde olanlar her maçta aynıyken dışarıda ki hikayeler bambaşkadır.Bazen futbolu sevdiğimiz için bizleri cahil yada bayağı olarak aşağılayanlara saha dışında ki bu tarz hikayelerle cevap verip futbolun nasılda sadece futbol olmadığını göstermeye çalışırız.Matthias Sindelar'ın hikayesi de bunlardan birisi sanırım. Saha dışında enteresan bir hikaye var, koca diktatöre kafa tutan, "görüyon mu lan adamı, helal" dedirten bir hikaye.Ben farklı açıdan baksam da ,farklı düşünsem de bu da o hikayelerden birisi olarak kalıp gidecektir.

Hiç yorum yok: